nevinmetin
  CHRİSTMAS
 
NERDE O ESKİ CHRİSTMAS’LAR …

Türk toplumu olarak yeniliklere ne kadar açık ve geliştirici olduğumuz yadsınamaz bir gerçek … Dini inancımız ve geleneklerimizde noel kutlama olmadığı halde son yıllarda tüm christmest kaidelerini yerine getirip kutlar olduk. Buna tepki gösteren bir kesim olmasına karşılık ben keyif alıyorum. Batının böyle güzel adetlerini almamız ve geliştirmemiz bizim dini görüşümüzü engellemediği gibi vizyonumuzu ve ticari piyasaları geliştiren bir kutlama olduğu kanaatindeyim.Çok yönlü düşünmek gerek. Herşeyden önce ekonomik durgunluk yaşanmıyor. Herkes yeni yıl hediyesi alıyor sevdiklerine,evlerini  süslüyor,çamları donatıyorlar kırmızılarla…

Ataşehir  ışıl ışıl… 


Herkes evlerinin balkonuna  girmeye çalışan noel baba maskotu  asmış, çam ağacı süslemiş ,tüm siteler güvenlik noktalarını sarı, beyaz,mavi ışıklarla bezemiş, “Hoş geldin 2012” yazıları, çarşı pazarın ve sokakların süslemeleri  ile Ataşehir ışıl ışıl… Akşam olsa da sokaklar şenlense diye bekler oldum.  O kadar keyifli ki heryer… Artık noel kutlaması için yurtdışı seyahatlerine lüzum olmadığı aşikar… Yılbaşı gecesi için çok özel partiler, programlar,şovlar hazırlanıyor. Her keseye her zevke göre eğlence mekanları ve organizasyonları var.

Firmalar bile kendi mini kokteylleri ile karşılıyor yeni bir yılın gelişini… Sözgelimi değinmeden edemicem ; geçen gün Ataşehir’de bir mini kokteyle ev sahipliği yaptım. Kokteyl sonunda  herkes dağıldı ve ev sahipliğini paylaştığım firmanın üst düzey yöneticileri ile kaldık. Her biri Türkiye’nin önde gelen büyük bir firmasının üst düzey yöneticileri ve asker emeklisi  8-10 kişilik  beylerden oluşan kitle. Masadaki tek bayan olarak birazdan muhabbetin askerlik anıları ve siyasetten ibaret olacağı beklentisi ile sıkılmaya hazırlanırken konu ünlü dizilerdeki içeriklere geldi. Hürrem’in entrikalarından , Ali’nin düşmez kalkmaz bir Allah dedirten hikayesine uzanan derin bir sohpet. Şaşkındım çünkü benim dahi izlemediğim dizilerin konularından bahseden ve konular üzerine olasılıklar tartışan bir kitle ile karşı karşıyaydım.Demekki bayanlar kadar erkeklerin de dizi kültürü gelişmiş.Ve sanırım bunu çakırkeyf sohpetlerde ifade edebiliyorlar.Eğitimi , kariyeri ,vizyonu ne olursa olsun bu televizyon izletiyor kendini herkese ve her kesime…

Eski Yılbaşlarını hatırlıyorum da ; hangi güne gelirse gelsin televizyonlarda yayın akışı değişir ve canlı yayınla eğlence programı yayınlanırdı. İllaki o kanal seyredilsin diye belli zaman aralıkları ile şifreler verilir ve canlı bağlantılarda şifreleri bilenler ödüller kazanırdı.Olmazsa olmaz dansözlerimiz vardı.Sadece yılbaşlarında çalışan ve herkesin bütün yıl onları izlemek için  heyecanla yılbaşı gecesini beklediği ve televizyona bağlandığı ve illaki gece yarısında sahneye çıkan ve en fazla 3 dakikalık performans sergileyen arabik figürlerle büyüleyen dansçılar…  Evde akraba eş dost toplanır gündüzden bozulan paralarla tombala oynanırdı.Birinci çinko , ikinci çinko ve Tombala….  Ama en çok “Rampapa Doksan” repliğini severdim. Ne demekse …  Meyveler , çerezler  ve tabiki hindi… bütün sene aklımıza eti yenen bir hayvan olarak gelmeyen hindi yılbaşı gecelerinin başrolünü üstlenir ve lezzeti bütün geceye damgasını vururdu.Ve tabiki bir yılbaşı klasiği olan Milli Piyango çekilişi… Heyecan dorukta herkes birinci kanalı açar ve toplar her düşüşünde biletine bakıp ümitlerinin devam edip etmediğini kontrol ederdi.Yılbaşı bileti almak ibadet gibi bişeydi benim için… Tüm bu alışkanlıkların mazisi çok uzun zaman almasada son yıllarda da revizasyona uğradı yılbaşı kutlamalarımız. Herşeyden önce “christmas” diye bir terim girdi dilimize… Televizyondaki yılbaşı programları  birkaç gün önceden çekiliyor ve banttan yayınlanıyor artık.Hatta yayın akışı değişiklik göstermiyor dizilerin içine konu olarak işleniyor eğlenceler… Birçok sanatçı ve dansçı sahne alıyor nasılsa banttan diye… Zaten çoğumuz dışarıdaki eğlencelere katılarak  eski ev toplantılarını çoktan bıraktık bile…Dansözleri kanlı canlı izler olduk ,hindi ,meyve ve çerez ikarmı fix menülere dahil masamızda yerini aldı… Milli piyangodan umudumuzu yitirmesekte eski heyecan kalmadı.”Nasılsa bana çıkmaz” der olduk… Tombala ise artık sıkıcı geliyor.Yerini Tabu ve benzeri oyunlar aldı. 

Zaman değiştikçe eğlence anlayışımız da yılbaşı kutlamamız da değişti gelişti… Fena da olmadı…

Ancak zamanla değişen ve bence fena olan bir geleneğimiz ; Sevdiklerimize kart atmak… Eskiden son hafta çarşılara kurulan kart satış standlarında binlerce tebrik kartı arasından uzaktaki dostlarımız için özel olarak seçer yeni yıldaki iyi dileklerimizi belirten tebrik kartları atardık. Şimdilerde e-kart dediğimiz sanal tebrik kartları ile kutluyoruz herkesin yeni yılını…Çaba sarfetmeden tek tıkla bitiriyoruz işimizi… El yazısı kullanmadan basma kalıp mesajlarla … 
Klişeleştik mi yoksa modernleştik mi bilinmez…

Ahhh ahh nerde o eksi christmas’ lar 
 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı! http://sayac.hitturkiye.com/index.php?a=user_cpl  
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol